Ana içeriğe atla

VETERİNER HEKİMLİKTE GEÇMİŞ VE GELECEK

 

Veteriner Hekimlik mesleğinin insanoğlunun geleceğinde önemli bir rolü olduğunu son dönemde yaşanan zoonoz kökenli hastalıkların artışıyla tüm dünya öğrendi ve bu bize ağır bedeller ödetti. Gelişmiş ülkeler Veteriner hekimlik altyapılarına yatırım yaparak güçlendirmeye çalışıyorlar. Ülke olarak biz hala Veteriner Hekimlik mesleğini birilerine anlatmak ile uğraşmaya devam ediyoruz. Veteriner hekimlik mesleği tarihi beşeri hekimlik ile doğrudan bağlı ve tarihi binlerce yıl öncesine dayanan bir meslek gurubudur. Bunu anlatmaktan ve söylemekten bıkmayacağız.

Dicle Üniversitesi Veteriner Fakültesine 1994 yılında kayıt olan ikinci dönem mezunlarındanım. Bir koridorda Ziraat, Veteriner ve İlahiyat Fakültelerinin ortak derslikleri vardı. Bazen derslik bulamaz bahçede ders yapardık.  Birçok derse dışarıda üniversitelerden hocalar geliyordu. Hastane veya klinikten bahsetmeye gerek yok zaten. Bu şartlarda Türkiye’nin dört bir yanından gelmiş pırıl pırıl genç Veteriner Hekim adayları olarak mesleği en iyi şekilde öğrenmeye çalıştık. Hocalarımız da o kısıtlı imkânlara rağmen bizi iyi bir Veteriner Hekim olarak yetiştirmek içi çaba sarf ettiler. Mesleği öğrenmek için serbest veteriner hekim arkadaşların yanına gidiyorduk. Onlarında üzerimizde büyük emeği var. Anlayacağınız Veteriner Hekim olmak kolay değil epey bir emek istiyor.

         O yıllarda Veteriner Hekim olarak mezun olan bizlerin Tarım bakanlığına atanma umudu hiç yoktu. Bunun sebebinin 1984 yılında Veteriner İşleri Genel Müdürlüğünün kapatılması olduğunu ve mesleğe verdiği zararları sonradan anlayabildim. Yıllarca kamuda Veteriner Hekimlerin istihdam edilmeyişinin ve Veteriner Hekimlik mesleğinin yok sayılmasının önünü açan düzenlemeye imza atıldı. Geçen 40 yıla yakın süreçte mesleki kayıplarımız o kadar arttı ki dibe vurduk desem yeridir. Kapatılan enstitüler, elimizden alınan ve hala verilmeyen Uzmanlık meselesi, elimizden alınan yıpranma payı ….vb kayıplarımız yanımıza kar kaldı.

         Kırk yıllık süreçte bizler ne yaptık? sadece Veteriner Hekimlik mesleğimizi ifa ettik. Kimseye hiçbir kuruma sesimizi duyuramadık. Sahada daha çok para kazanmak için mücadele ettik ama mesleğin geleceğini kurtarmak için çaba sarf etmedik. Yönetici olmaktan kaçındık başkaları tarafından yönetildik. Derdimizi hep Marko Paşa’ya anlattık. Çünkü bizi ve anlattıklarımızı anlayacak birilerini bulmakta zorlandık. Bu şekilde kayıp bir kırk yıl ve mesleki kayıplarla baş başa kaldık. Sayısı otuz ikiyi bulan fakülteleri ile mezun sayısı ve sorunları her gün kartopu gibi büyüyen bir meslek gurubu Veteriner Hekimlik.

Geçmişi düşünerek hayıflanmanın kimseye faydası yok bunu hepimiz biliyoruz. O zaman artık Veteriner Hekimler olarak radikal kararlar almanın zamanı geldi sanırım. Artık sesimizi herkese duyurmalı ve Veteriner Hekimlik mesleğini her platformda anlatmalıyız. Bu anlamda güzel bir adım 29 Nisan Dünya Veteriner Hekimler Gününde TVHB merkez konseyi tarafından yapılan etkinlik oldu. Merkez konsey başkanı ve yönetimine, katılımı sağlayan oda başkanları ve değerli meslektaşlara hassasiyetleri dolayısıyla teşekkür etmek istiyorum. Bunu hak arama mücadelemizin önemli bir adımı olarak görüyorum. Kırk yıllık kaybı telafi etmek istiyorsak daha çok yolumuz var.  Bu yolu hep birlikte yürürsek başarıya ulaşabiliriz. Bu sebeple gün Veteriner Hekimler için birlik olma günüdür. Hep birlikte daha güzel yarınlar diliyorum.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SAĞLIKLI İNSAN

            İnsanoğlunun ortalama ömrü 1900’lü yılların başına kadar 30 yıl civarındaydı. Bu rakam 1950’li yıllarda 48 yıla günümüzde de 72 yıla kadar ulaştı. Son yüzyıldan önceki on binlerce yılda ortalama insan ömründeki değişim 5-10 yıl arasında değişmektedir. Son yüzyılda insan ömründeki artışın sebebi ne?   Öncelikle son yüzyıl içinde büyük gelişim sağlayan bilim teknolojileri insanı, bakterileri, virüsleri yani Dünyadaki diğer canlıları daha iyi tanımamızı sağladı. İnsan vücudunu tanıdıkça hastalıkları ve tedavi yollarını araştırmak ve çözüm bulmak daha kolaylaştı. Hastalık ajanı olan bakteri, virüs ve parazitleri tanıdıkça bunlara karşı tedavi yolları geliştirdik. Böylelikle geçmiş zamanlarda basit hastalıklardan ölen insanları tedavi etme imkânına sahip olduk. Sağlık sistemi son yüzyılda mucizevi bir gelişim sağlayarak insan ömrünün uzamasına büyük katkı sağladı.             Uzun ve ...

SOKAK HAYVANLARI MI SOKAĞA TERK EDİLEN HAYVANLAR MI? SUÇLU KİM?

            Sokak hayvanları diye literatürümüzde yer alan tabiri biraz inceleyelim. Sokak hayvanlarından kastımız çoğunlukla sokaklarda yaşayan sahipsiz kedi ve köpeklerdir. İnsanlar ile sokak hayvanlarının yolunun kesişmesi binlerce yıl öncesine dayanmaktadır. Köpeklerin 14 bin yıl önce evcilleştirildiği tahmin edilmektedir. Kedilerin evcilleştirilmesi ise 4 bin yıl öncesine dayanmaktadır. Binlerce yıl önce evcilleştirdiğimiz kedi ve köpeklerle ortak yaşam alanlarımızı, yiyeceklerimizi paylaştık. Evcilleşen kedi ve köpekler insanoğluna muhtaç kaldı. İnsanoğlu tarım ve hayvancılıkla uğraşan küçük köy ve kasabalar halinde yaşamını sürdürdüklerinde kedi ve köpekler henüz sokak hayvanı olarak tanımlanmamıştı. Artan insan nüfusu ile beraber kurulan büyük şehirler insanlar ve hayvanlar arasındaki bağları azaltıp hayvanların sahipsiz kalmasına yol açmıştır. Netice günümüzde ciddi bir sorun olarak görülen sokak hayvanları sorunu olarak karşımıza çıkmıştır. ...