Ana içeriğe atla

KÜRE YANIYOR

 

        Yanıyoruz. Son zamanlarda gündemimize Küresel Isınma tabiri gündemimize girdi. Küresel ısınma ne ve neden bu kadar gündemi meşgul ediyor. Normal şartlarda okyanusta yaşayan Balon Balığı ve Aslan balığı gibi 65’e yakın balık türü Akdeniz’de görünmeye ve normal ekolojiyi tehdit etmeye başladı. Dünya çapında ve Ülkemizde de özellikle Akdeniz bölgesinde yoğun orman yangınları yaşanmakta. Karadeniz bölgesinde üst üste sel felaketleri yaşanmakta. Bunlar küresel ısınmanın ayak sesleri aslında.

            Küresel ısınma yeni bir konu değil zira bilim adamları uzun süredir insanoğlunun dikkatini bu yöne çekmeye çalışıyor. Yine bu konu birçok sinema filmine konu olmuştur. Küresel ısınma sebepleri ile ilgili birçok çalışma yapıldı. Bu sebeplerin en önemlileri fosil yakıt tüketimi, metan, karbondioksit ve su buharı gibi gazların atmosferde birikimidir.

Biz insanlar, daha çok tarım arazisi yaratmak için Dünya'nın yüzeyini değiştirdik. Günümüzde tarım, Dünya'nın kara alanının %34'ünü kaplarken, %26'sı orman ve %30'u buzullar ve çöllerden ibarettir. Bu ormansızlaşma küresel ısınmayı etkileyen en önemli etkendir. Tarım arazileri yaratmak için, bilinçsiz ağaç kesimleri, orman yangınları ormanlarda ciddi azalmalara sebep olmuştur. Bazı bölgelerde aşırı kuraklıktan dolayı çölleşme belirtileri baş gösterirken, bazı bölgelerde muson ikliminde görülen aşırı yağışlara maruz kalmakta.

Tarımsal üretimi sürekli çeşitlendirip her coğrafyada her ürünü yetiştirmeye çalışıyoruz. Mısır ve pamuk gibi çok su ihtiyacı olan ürünleri yetiştiriyoruz. Küresel tarım politikası oluşturup her coğrafyada ekonomik ve ekolojik olarak üretimi daha kolay olan ürünleri üretmeliyiz. Aksi takdirde on yıl öncesine kadar adını duymadığımız bir çok ürün tarlalarımızı işgal etmeye devam edecek. Ancak yarım yüzyıl sonra temel gıda ürünlerine muhtaç olacağız.

Kısa vadeli hiçbir politika veya tek başına hiçbir ülke küresel ısınmaya dur deme gücüne sahip değil. Geçen yıldan hatırlayacağımız gibi Amerika kıtasına iki ay süren orman yangınları vardı. Orman yangınları ile mücadele de insanoğlu çetin mücadeleler veriyor. Ne yazık ki orman yangınlarını söndürebilsek bile ormanın eski halini alması on yıllar sürecektir. Yani Dünya ciddi yaralar almaya devam ediyor ve bizim geçici pansumanlarımız yarayı tedavi etmeye yetmiyor.

 

İnsan nüfusunun sekiz milyara yaklaştığı günümüzde Dünya için ciddi tehlike oluşturmaktayız. Dünya üzerinde tüm insanlar şunu iyi bilmelidir; henüz uzayda yaşam tespit edilen başka bir gezegen bulunamadı. Dünya tüm insanlığın ortak yaşam alanıdır. Dünyanın ölümü insanlığın ölümüdür. Ya beraber yaşar, Ya da beraber ölürüz. Dünyayı yaşatmak hayvana, ağaca ve tüm yaşam formlarına saygı duymaktan geçmektedir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SAĞLIKLI BİR DÜNYA İÇİN İNEKLER Mİ, İNSANLAR MI, AZALTILMALI?

              Dünya nüfusu 8 milyarı geçti. Nüfusu hızla artan insanoğlu kendine yeni yaşam alanları açmak için yoğun bir çaba içerisine girdi. Yeni yaşam alanının yanında hızla artan nüfusun gıda ihtiyacını karşılamak için bir yandan birim alandan daha fazla ürün elde etmeye çalışırken diğer yandan yeni tarım alanları açma çalışmalarını sürdürmektedir. Artan insan nüfusu gelişen teknoloji, ulaşım araçları enerji ihtiyacını artırmış ve bizleri daha fazla fosil yakıt kullanımına itmiştir. Günümüzde insanoğlunun yaşam tarzı dünyanın Karbon dengesini bozmuş ve küresel ısınma dolayısıyla büyük bir iklim krizi ile baş başa bırakmıştır.             Seller, orman yangınları, kuraklık insanları zor durumlarda bırakmaya devam etmektedir. Başta gıda üretimi kaynaklı olmak üzere gelecekte bizi zor günlerin beklediği aşikârdır. Tam da bu nokta devletler bu olaya karşı çözüm arayışl...

COVİD-19

     2019 yılının aralık ayında Dünya’da ilk defa Çin’de ortaya çıkan bir hastalık tüm Dünya’yı esir aldı. Çin’de vahşi hayvan satılıp yendiği hayvan pazarlarından insanlara bulaştığı düşünülen bir virüs. Korona virüs enfeksiyonu yüzyıllar hatta dünya var oldukça unutulmayacak bir süreç yaşatıyor tüm insanlığa. İlk günlerde Çin’in Wuhan eyaletinde ortaya çıkan ve sert karantina görüntüleriyle bir anda tüm dünyanın dikkatini bölgeye çeviren olaylar. Ardından tüm dünyayı etkisi altına alan korku dolu günler. Aşı ve ilaç üretimi için yoğun çaba harcayan birçok devlet ve bilim adamı. Sınırlarını tüm dünyaya kapatan ülkeler. Sokağa çıkma yasakları ve eve hapsolmuş milyarlarca insan. Toplasanız bir çay kaşığını doldurmayacak hacimde virüs tüm dünyayı esir aldı.  XXI. yüzyılda bilim ve iletişim alanında çok hızlı ilerleme yaşayan insanoğlu büyük bir sınav ile karşı karşıya kaldı. Medeniyetin beşiği modern ülkeler dışarıdan göründüğü kadar güçlü olmadıklarını kendileri d...

SAĞLIKLI İNSAN

            İnsanoğlunun ortalama ömrü 1900’lü yılların başına kadar 30 yıl civarındaydı. Bu rakam 1950’li yıllarda 48 yıla günümüzde de 72 yıla kadar ulaştı. Son yüzyıldan önceki on binlerce yılda ortalama insan ömründeki değişim 5-10 yıl arasında değişmektedir. Son yüzyılda insan ömründeki artışın sebebi ne?   Öncelikle son yüzyıl içinde büyük gelişim sağlayan bilim teknolojileri insanı, bakterileri, virüsleri yani Dünyadaki diğer canlıları daha iyi tanımamızı sağladı. İnsan vücudunu tanıdıkça hastalıkları ve tedavi yollarını araştırmak ve çözüm bulmak daha kolaylaştı. Hastalık ajanı olan bakteri, virüs ve parazitleri tanıdıkça bunlara karşı tedavi yolları geliştirdik. Böylelikle geçmiş zamanlarda basit hastalıklardan ölen insanları tedavi etme imkânına sahip olduk. Sağlık sistemi son yüzyılda mucizevi bir gelişim sağlayarak insan ömrünün uzamasına büyük katkı sağladı.             Uzun ve ...