Ana içeriğe atla

SANAL İNSAN

  

            Son zamanlarda yeni bir uygulamadan bahsedilmeye başlandı sanal evren Metaverse. İnsanları gerçek dünyadan alıp hayali bir ortamda yaratılan karakterler aracılığıyla birbirleriyle iletişim kurmayı amaçlayan bir program. Aslında sanal evrenin temelleri sosyal medya ile atılmaya başlandı. İnsanlar sosyal medyada gerçekte olmadıkları kimliklere bürünmeyi çok sevdiler.

Sosyal medya hesaplarının birçoğu fake hesap denilen sahte hesaplardır. İnsanlar gerçekte yazamadıkları, söyleyemedikleri birçok şeyi sosyal medya üzerinden yazmaya başladılar. Gerçeklikten çok uzak tamamen kişinin kendi hayal dünyasına göre tanzim ettiği bir dünya oldu sosyal medya. İnsanoğlunun kendi gerçekliklerinden kaçmak için sığındığı bu platform bazı girişimciler için ciddi gelir kapısı oldu. Hatta dünyanın en zenginleri arasına girdiler.

Sanal demişken olay sadece sosyal medya ile kalmıyor birde Bitcoin ile başlayan bir sanal para rüzgarı var. Hatta sanal paranın elektronik yolla yapılan madenciliği bile var. Sanal para konusu ülkemizde her konuda olduğu gibi ilk dolandırıcıların ilgisini çekti. Konu yeni olduğu ve insanlar pek bilgi sahibi olmadığı için çok yüklü miktarda dolandırıcılığa konu oldu. Birçok ülke bu konuda tereddütle hareket etti. Yasaklama kararları alındı. Dünya ekonomisi sanal para tehdidiyle karşı karşıya kaldı. Günümüze kadar yatırım aracı olarak değerli madenler, şirketlerin hisse senetleri veya değerli para birimleri kullanıyordu. Sanal paraya yönelim uzun vadede yatırım tercihi haline gelmesi durumunda; değerli madenler, değerli paralar değer kaybetmeye başlayacaklar. Gelecek ne getirecek bilmek pek mümkün değil. Ancak sanal para ile gerçek paranın savaşı gelecek yüzyılda en çok konuşulan konu olacak. Devletler ve insanlar bu savaştan çok zarar görecek.

Tekrar sanal evrene dönelim. Sanal evrende arsalar satılmaya başlandı, şirketler kuruldu, yılbaşı partileri yapıldı. Yani şimdiden çok yüksek meblağda paralar dönmeye başladı. Sanal evren üzerinden para kazanıp geçimini sağlayan birçok insan olacak gelecekte. Ancak sanal evren ile gerçek evren arasındaki denge nasıl kurulacak. Hepimizin ilk aklına gelen Matrix filmi. Sanal evren ve gerçek evrenin savaşı. 2022 yılından bakınca çok ütopik görünüyor. Ancak sanal evrenin henüz emekleme döneminde dahi olmadığını düşünürsek gelecek açısından kaygılanmamak elde değil.

Dünya insanoğlu açısından çok ciddi bir değişim ve dönüşüm sürecinde. Geleceğimizi insanoğlu olarak biz belirliyoruz. Ancak çıktığımız bu yolun çok hayırlı bir yol olduğunu düşünmüyorum. Dengesini alt üst ettiğimiz bu Dünya’yı sanal ağaçlar ekerek, yada inekleri ortadan kaldırarak kurtaramayız. İnsanoğlu eti ile kemiğiyle dokunan, gören, hisseden bir canlı. İnsanlara, duygulara, ağaçlara, hayvanlara …vb. dokunmadan yaşam olamaz. Gerçekten kaçıp sanala sığınmak yerine gerçeklerle mücadele etmeye çalışmalıyız. Dokunuyorum öyleyse varım diyorum.  11.01.2022

Mehmet HÜSEYİNOĞLU

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SAĞLIKLI İNSAN

            İnsanoğlunun ortalama ömrü 1900’lü yılların başına kadar 30 yıl civarındaydı. Bu rakam 1950’li yıllarda 48 yıla günümüzde de 72 yıla kadar ulaştı. Son yüzyıldan önceki on binlerce yılda ortalama insan ömründeki değişim 5-10 yıl arasında değişmektedir. Son yüzyılda insan ömründeki artışın sebebi ne?   Öncelikle son yüzyıl içinde büyük gelişim sağlayan bilim teknolojileri insanı, bakterileri, virüsleri yani Dünyadaki diğer canlıları daha iyi tanımamızı sağladı. İnsan vücudunu tanıdıkça hastalıkları ve tedavi yollarını araştırmak ve çözüm bulmak daha kolaylaştı. Hastalık ajanı olan bakteri, virüs ve parazitleri tanıdıkça bunlara karşı tedavi yolları geliştirdik. Böylelikle geçmiş zamanlarda basit hastalıklardan ölen insanları tedavi etme imkânına sahip olduk. Sağlık sistemi son yüzyılda mucizevi bir gelişim sağlayarak insan ömrünün uzamasına büyük katkı sağladı.             Uzun ve ...

VETERİNER HEKİMLİKTE GEÇMİŞ VE GELECEK

  Veteriner Hekimlik mesleğinin insanoğlunun geleceğinde önemli bir rolü olduğunu son dönemde yaşanan zoonoz kökenli hastalıkların artışıyla tüm dünya öğrendi ve bu bize ağır bedeller ödetti. Gelişmiş ülkeler Veteriner hekimlik altyapılarına yatırım yaparak güçlendirmeye çalışıyorlar. Ülke olarak biz hala Veteriner Hekimlik mesleğini birilerine anlatmak ile uğraşmaya devam ediyoruz. Veteriner hekimlik mesleği tarihi beşeri hekimlik ile doğrudan bağlı ve tarihi binlerce yıl öncesine dayanan bir meslek gurubudur. Bunu anlatmaktan ve söylemekten bıkmayacağız. Dicle Üniversitesi Veteriner Fakültesine 1994 yılında kayıt olan ikinci dönem mezunlarındanım. Bir koridorda Ziraat, Veteriner ve İlahiyat Fakültelerinin ortak derslikleri vardı. Bazen derslik bulamaz bahçede ders yapardık.  Birçok derse dışarıda üniversitelerden hocalar geliyordu. Hastane veya klinikten bahsetmeye gerek yok zaten. Bu şartlarda Türkiye’nin dört bir yanından gelmiş pırıl pırıl genç Veteriner Hekim adayları ol...

SOKAK HAYVANLARI MI SOKAĞA TERK EDİLEN HAYVANLAR MI? SUÇLU KİM?

            Sokak hayvanları diye literatürümüzde yer alan tabiri biraz inceleyelim. Sokak hayvanlarından kastımız çoğunlukla sokaklarda yaşayan sahipsiz kedi ve köpeklerdir. İnsanlar ile sokak hayvanlarının yolunun kesişmesi binlerce yıl öncesine dayanmaktadır. Köpeklerin 14 bin yıl önce evcilleştirildiği tahmin edilmektedir. Kedilerin evcilleştirilmesi ise 4 bin yıl öncesine dayanmaktadır. Binlerce yıl önce evcilleştirdiğimiz kedi ve köpeklerle ortak yaşam alanlarımızı, yiyeceklerimizi paylaştık. Evcilleşen kedi ve köpekler insanoğluna muhtaç kaldı. İnsanoğlu tarım ve hayvancılıkla uğraşan küçük köy ve kasabalar halinde yaşamını sürdürdüklerinde kedi ve köpekler henüz sokak hayvanı olarak tanımlanmamıştı. Artan insan nüfusu ile beraber kurulan büyük şehirler insanlar ve hayvanlar arasındaki bağları azaltıp hayvanların sahipsiz kalmasına yol açmıştır. Netice günümüzde ciddi bir sorun olarak görülen sokak hayvanları sorunu olarak karşımıza çıkmıştır. ...