Ana içeriğe atla

İNSANLAR VE KÖPEKLER

 

            Son günlerde gündemimize Gaziantep’te pitbull saldırısında yaralanan Asiye kızımız ile giren köpekler. Sahipli veya başıboş köpekler ve bunların insanlara saldırıları. Bu konuyla ilgili birçok kesiminden ses yükseliyor. Bu konuyu birkaç yönden ele almak gerek diye düşünüyorum.

            İlki Asiye kızımıza saldıran sahipli köpekler. Bin yıllardır insanın en yakın dostu olan köpekler nedense bir anda düşman ilan edildi. İşin aslı suçlu olan köpekler değil. Biz insanlar gibi köpeklerde katil doğmazlar, yetiştirme şartları ve onları yetiştiren insanlar köpeklere bunu yaptırırlar. Burada asıl sorgulanması gereken hayvan sahipleridir. İnsan topluluğunun içinde yaşayan bizler başka insanlara zarar verecek tarzda köpek niye eğitiriz. Buna niye ihtiyaç duyarız. Bu tip beslenmesi yasak olan köpek ırkı besleyenlere veya köpekleri saldırgan bir şekilde eğiterek diğer insanlara zarar verilmesine yol açanların psikolojileri incelenmeli köpek sahibi olmaları engellenmelidir. Alkollü araç kullanıp ceza alan şoförlere uygulanan psikolojik tedavi benzeri bir uygulamaya gidilmelidir. Her isteyen evine oyuncak alır gibi hayvan sahiplenememeli. Sahiplendiği hayvanı sokağa terk edenlere ciddi ceza uygulanmalı.

           İkinci bir husus sahipsiz hayvanlar. Bu konuda yapılması gerekenler daha kolay diye düşünüyorum. Sokak hayvanlarının kimliklendirildikten sonra yetkili kurumlar tarafından düzenli kontrolleri yapılarak aç bırakılmaması gerekmektedir. Tabi bu konuda yeterli teknik donanım ve personel lazım. Maalesef yetkili kurumlarda yeterli Veteriner hekim istihdam edilememektedir. Hızlı şehirleşme ile hayvanlara yaşam alanı bırakmadığımız için sokak hayvanlarına bakmak bizim için bir zorunluluk. Bu asla bir iyilik diye değerlendirilmemelidir.

            İşin özü önce insanoğlu olarak kendimizi eğitip birbirimize ve diğer canlılara saygı duymayı öğrenmeliyiz. Bu sorunun başka bir çözümü yok. 27.12.2021

           

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SAĞLIKLI İNSAN

            İnsanoğlunun ortalama ömrü 1900’lü yılların başına kadar 30 yıl civarındaydı. Bu rakam 1950’li yıllarda 48 yıla günümüzde de 72 yıla kadar ulaştı. Son yüzyıldan önceki on binlerce yılda ortalama insan ömründeki değişim 5-10 yıl arasında değişmektedir. Son yüzyılda insan ömründeki artışın sebebi ne?   Öncelikle son yüzyıl içinde büyük gelişim sağlayan bilim teknolojileri insanı, bakterileri, virüsleri yani Dünyadaki diğer canlıları daha iyi tanımamızı sağladı. İnsan vücudunu tanıdıkça hastalıkları ve tedavi yollarını araştırmak ve çözüm bulmak daha kolaylaştı. Hastalık ajanı olan bakteri, virüs ve parazitleri tanıdıkça bunlara karşı tedavi yolları geliştirdik. Böylelikle geçmiş zamanlarda basit hastalıklardan ölen insanları tedavi etme imkânına sahip olduk. Sağlık sistemi son yüzyılda mucizevi bir gelişim sağlayarak insan ömrünün uzamasına büyük katkı sağladı.             Uzun ve ...

VETERİNER HEKİMLİKTE GEÇMİŞ VE GELECEK

  Veteriner Hekimlik mesleğinin insanoğlunun geleceğinde önemli bir rolü olduğunu son dönemde yaşanan zoonoz kökenli hastalıkların artışıyla tüm dünya öğrendi ve bu bize ağır bedeller ödetti. Gelişmiş ülkeler Veteriner hekimlik altyapılarına yatırım yaparak güçlendirmeye çalışıyorlar. Ülke olarak biz hala Veteriner Hekimlik mesleğini birilerine anlatmak ile uğraşmaya devam ediyoruz. Veteriner hekimlik mesleği tarihi beşeri hekimlik ile doğrudan bağlı ve tarihi binlerce yıl öncesine dayanan bir meslek gurubudur. Bunu anlatmaktan ve söylemekten bıkmayacağız. Dicle Üniversitesi Veteriner Fakültesine 1994 yılında kayıt olan ikinci dönem mezunlarındanım. Bir koridorda Ziraat, Veteriner ve İlahiyat Fakültelerinin ortak derslikleri vardı. Bazen derslik bulamaz bahçede ders yapardık.  Birçok derse dışarıda üniversitelerden hocalar geliyordu. Hastane veya klinikten bahsetmeye gerek yok zaten. Bu şartlarda Türkiye’nin dört bir yanından gelmiş pırıl pırıl genç Veteriner Hekim adayları ol...

SOKAK HAYVANLARI MI SOKAĞA TERK EDİLEN HAYVANLAR MI? SUÇLU KİM?

            Sokak hayvanları diye literatürümüzde yer alan tabiri biraz inceleyelim. Sokak hayvanlarından kastımız çoğunlukla sokaklarda yaşayan sahipsiz kedi ve köpeklerdir. İnsanlar ile sokak hayvanlarının yolunun kesişmesi binlerce yıl öncesine dayanmaktadır. Köpeklerin 14 bin yıl önce evcilleştirildiği tahmin edilmektedir. Kedilerin evcilleştirilmesi ise 4 bin yıl öncesine dayanmaktadır. Binlerce yıl önce evcilleştirdiğimiz kedi ve köpeklerle ortak yaşam alanlarımızı, yiyeceklerimizi paylaştık. Evcilleşen kedi ve köpekler insanoğluna muhtaç kaldı. İnsanoğlu tarım ve hayvancılıkla uğraşan küçük köy ve kasabalar halinde yaşamını sürdürdüklerinde kedi ve köpekler henüz sokak hayvanı olarak tanımlanmamıştı. Artan insan nüfusu ile beraber kurulan büyük şehirler insanlar ve hayvanlar arasındaki bağları azaltıp hayvanların sahipsiz kalmasına yol açmıştır. Netice günümüzde ciddi bir sorun olarak görülen sokak hayvanları sorunu olarak karşımıza çıkmıştır. ...